Zaman zaman yandaş Internet portallarında yazıları yayınlanan Feride Kahler; etik ve estetik değerlere verdiği önemle biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda Samanyolu televizyonunun 'araklamacılık' yaparak yabancı dizileri kendine maletmesi üzerine kaleme aldığı inceleme yazısında, yandaş medyanın taklitçi/yalancı/safsatacı özellikleri gözler önüne seriliyor. Türk televizyoncularının ve sinemacılarının araklamacılık kaabiliyetleri dillere destandır. Bu uğurda dünyaya rezil olunmuştur, arsızlık rekorları kırılmıştır. Yeni bir şey değil. Ben de bu türden arakçılıkların kimbilir kaç tanesini yazıp açıkladım bugüne kadar... Hala da yazıp duruyorum. Bugün ulaştığımız noktanın tarihsel anlamda önemi var:
Doğrudur, İslamcı sinema ekolü ta Minyeli Abdullah filminden başlayıp The İmam filmine kadar türlü şekilde 'komiklikler' sergiledi. Doğrudur, kendi televizyon kanallarında her türlü abuklukta programlar yaparak safsatalar da yaydılar. Hala da yayıyorlar. Sırlar kapısıymış, mucizeler penceresiymiş falan derken bu programlardan etkilenip intihar eden çocuklar da oldu. Kimbilir daha kaç saf vatandaşın psikolojisini bozdular, ruh hastası ettiler. Doğrudur, çocuk programı yapmak adına İslamcı medyanın ortaya koyduğu bönlükler pedagoglara ve eğitimcilere zaten saç-baş yolduruyor.
İslamcıların Türkiye'de iktidara geçmesinden sonra olup bitenleri bundan 25-30 yıl sonra Persepolis gibi bir filmde anlatırlar artık. Küçük bir kız çocuğunun gözünden bu süreci izleyecek olanlar şu mesajı o filmde alırlar:
Türkiye'nin aklı ve vicdanı, yandaş ve İslamcı medya tarafından iğdiş edilmektedir. İslamcı medya bu amaç doğrultusunda çok gayretli ve aktif şekilde faaliyet gösteriyor. Yaşadığımız dönemin özü, özeti budur. Hakkını Helal Et adlı araklamacı diziye gelince... |
facebook'ta paylaş! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.